"Kimden borç para alabilirim?"

A -
A +

Mevlâna Halid-i Bağdâdi hazretleri zamanında bir vâli, Abdülbâki adında bir kimseyi, Bağdat'a vazifeli olarak göndermişti.
Abdülbâki Efendi, Bağdat'a geldi.
Orada bir ay kaldı.
Derken parası bitti.
Ve sıkıntıya düştü!
Kimseden de isteyemiyordu.
Zira hiç tanıdık kimse yoktu bu şehirde.
Kendi kendine;
"Kimden borç para alabilirim?" diye düşünürken Halid-i Bağdâdi hazretlerini hatırladı...
O zaman ferahladı...
Ve kendi kendine;
"O, Allah'ın veli bir kuludur, benim hâlim, muhakkak o zata malûmdur" diye düşündü.
Ve kalktı hemen.
O zata gidecekti.
Tam giyinip hazırlanıyordu ki kapısı çalındı birden!
Açtığında biri vardı kapıda.
Ama tanımıyordu.
Merakla sordu:
"Kimi aramıştınız?"
"Abdülbâki Efendi siz misiniz?"
"Evet benim."
Elindeki zarfı uzatıp;
"Halid-i Bağdâdi hazretlerinin selâmları var. 'Belki parasız kalmıştır. İşbu hediyemizi lütfen kabul etsin' buyurdular" dedi.
Ve zarfı ona verdi.
"İzninizle" dedi.
Ve ayrılıp gitti...
Abdülbâki Efendi saydı parayı.
Bir hayli para vardı.
Çok sevindi.
Ve şükretti Rabbine.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.