"Hemen çıkıp gidin bu evden!"

A -
A +
Mevlâna hazretleri, âlim ve velidir.
Kalp gözü açıktır.
Keramet sahibidir.
Bir gün zamanın padişahı Sultan Rükneddin, evinde oturmaktadır ki önünde Hazret-i Mevlâna belirir birden...
Ve kendisine dönüp;
"Hemen çıkın bu evden!" der.
Başka şey söylemez.
Ve gözden kaybolur.
Sultan şaşırır birden!
Ne olduğunu anlayamaz.
"Niçin, neden?" diye soramaz.
Hanım ve çocuklarını alır.
Birlikte acele çıkarlar.
Hikmeti o zaman anlaşılır.
Zira ev, büyük "bir gürültüyle" yıkılır!
Öyle ki; birazcık gecikmiş olsalar helâk olacaklardır.
Sultan, secde-i şükre varır.
Ve teşekkür olarak "bin altın" hediye gönderir Mevlânâ'ya.
O da bunları alır.
Talebeye dağıtır.
? ? ?
Bir gün de Aksaray'da, bazı kötü niyetli beyler Sultan Rükneddin'i Aksaray'a davet ederler.
Hazret-i Mevlâna niyetlerini anlar.
Ve Sultana gidip;
"Sakın gitme!" der.
O da söz dinler.
Bu davete gitmez.
Ve ölümden kurtulur.
Ancak kararlıdır o beyler.
Başka gün yine davet ederler.
Bu sefer Mevlânâ'ya sormaz.
Ve çağırdıkları yere gider.
Hâlbuki "su-i kast" kurmuşlardır kendisine.
Gider gitmez öldürürler!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.