"Sığırımız çalınmış, siz aldınız!"

A -
A +
Yesi şehrine yakın bir belde vardı ki oradaki halk "düşmanlık" besliyorlardı Ahmed Yesevi hazretlerine.
Onun şöhreti artıyordu.
Düşmanları da artıyordu.
Bu nasipsizler bir gün toplandılar.
Ve Onu, "hırsızlık" suçuyla karalamak için karar aldılar.
Ama nasıl yapacaklardı?
Her biri bir şey teklif etti.
Sonunda karar verdiler.
Bunun için "bir sığırı" kesip gizlice bu zatın dergâhının avlusuna bıraktılar bir gece yarısında.
Ertesi sabah oldu.
Dergâha geldiler.
Ve edepsizce;
"Sığırımız çalınmış, siz aldınız!" diye yaygara kopardılar.
Kapıda gürültü çıkardılar.
Sesleri duyan oraya koştu.
İçeri girmek istiyorlardı.
Başka insanlar da toplandılar.
Güya sığırı avluda bularak "hırsız" damgasını basacaklardı bu Allah dostu mübarek zata.
Gürültüler çoğaldı.
Ve büyük veli gelip;
"Haydi girin köpekler!" diyerek açtı bahçe kapısını.
Çapulcular avluya girer girmez "köpek" şekline girdiler o anda...
Her biri köpek oldular.
Ve kendi kestikleri sığıra hücum edip kısa zamanda yiyerek bitirdiler koca hayvanı.
Ancak üzüldüler "köpek" olduklarına!
Kurtulmaları için yalvardılar Ona.
Yine acıdı mübarek zat.
Dua etti onlara yine.
Tekrar girdiler "insan" şekline.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.