"Ben bu makama lâyık değilim!"

A -
A +
Ahmed Mekkî Efendi hazretleri, âlim ve velîydi.
Kabr-i şerîfi, Ankara-Bağlum'da, babası Seyyid Abdülhakîm Efendi hazretlerinin yakınındadır.
Bendeniz bu zâtı 60'lı yıllarda tanıdım.
O zaman Kadıköy müftüsüydü.
Bense yirmi yaşındaydım.
Ve üniversitede okuyordum.
Yanında "müftülük kâtibi" olarak iki sene çalışmakla şereflendim.
Son derece edepliydi.
Şaşılacak kadar tevâzu sâhibiydi.
Öyle ki:
Tevâzuundan müftülük koltuğuna oturmaz, kenarda misâfirler için konulmuş olan sandalyelere otururdu.
Bu, benim dikkatimi çekerdi.
Ve merak ederdim.
Sevdikleri de merak ederdi.
Ve hikmetini sorarlardı.
Dikkat ederdim.
Hep aynı cevâbı verirdi:
"Ben bu makâma lâyık değilim."
Hâlbuki Onun gibi "büyük âlim" yoktu o devirde.
Ben, müftülükte işe başladığım ilk günlerde bunu yadırgardım.
Çünkü bilmiyordum sebebini.
Sonradan öğrendim.
? ? ?
Bir gün bu zata sordular:
"Güzel huy nedir efendim?"
Cevâbında;
"Herkese yumuşak davranmak ve hep kolaylık göstermektir" buyurdu.
Zira hadîs-i şerîfte;
"Cehenneme hiç girmeyecek olan ve Cehennem ateşinin hiç yakmayacağı kimse, yumuşak olup, hiç kızmayan ve her insana kolaylık gösterendir" buyuruldu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.