"Ben Lütfü’nün kardeşini alacağım"

A -
A +

Sene 1966... İş bulmak çok zor, hatta imkânsız gibi. Bir de işittik ki Kadıköy Müftülüğüne "kâtip" aranıyormuş. Beş altı arkadaş, hepimiz bu işe tâlip olmak istedik.

Merhum Ethem Kırçın abi, bize “Arkadaşlar, biliyorsunuz ben nişanlıyım, işsiz olduğum için düğün yapamıyorum. İzin verin, bu işe ben gireyim” dedi.

Kendisini çok severdik.

“Başüstüne abi” dedik.

Ve hep birlikte kalkıp Mekkî Efendi’ye gittik. Ethem abi, işe tâlip olduğunu arz edecek, biz de bereketlenecektik.

Ethem abi;

“Efendim, müftülüğe bir kâtip arıyormuşsunuz. İzin verirseniz, ben…” dedi. Henüz cümlesini  bitirmemişti ki Mekkî Efendi “Hayır hayır, ben Lütfü’nün kardeşini alacağım” buyurdu.

Lütfü’nün kardeşi bendim.

Arkadaşlar bana baktılar.

Mekkî Efendi “Lütfü’nün kardeşi burada mı?” diye sordu.

Ben ayağa kalkıp;

“Benim efendim” dedim.

İyi de bu nasıl oldu?

Hepimiz şaşırıp kaldık.

Oradan çıkınca, abilere “Vallahi benim de bir şeyden haberim yok, yarın anlarız” dedim.

Ertesi gün oldu.

Hakikati anladık.

Meğer İlyas Çetin diye bir abimiz vardı. Mekkî Efendi o gün onu görüp “İlyas, müftülüğe kâtip arıyorum, tanıdığın biri var mı?” diye sormuş.

O da cevaben;

“Efendim, Lütfü’nün bir kardeşi var ki, tam size göre, yumuşak huylu, sizi hiç üzmez” demiş.

Allah ondan râzı olsun.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.