"Ben de size geliyordum"

A -
A +
Trablus’ta yetişen velilerden Muhammed Cisr hazretlerinin vefatından sonra, kardeşi Mustafa Efendi, maddi bir sıkıntıya düştü... Bir gün sabah vakti üzüntülü ve kederli olarak çıktı evinden!
Yürümeye başladı.
Nereye gidiyordu?
Kendi de bilmiyordu...
Nihayet yolda Hristiyan bir kimse ile karşılaştı...
Hristiyanın yaşı ileriydi...
Muhammed Cisr'i severdi.
Mustafa Efendi’yi gördü.
Gülümseyerek yanına geldi ve büyük bir hürmetle elini öpüp şöyle anlattı:
“Efendim, ben de size geliyordum, bu akşam rüyamda ağabeyiniz Muhammed Cisr'i gördüm. Bana ‘Kardeşim Mustafa'nın maddi sıkıntısı var. Ona bir miktar para ver’ dedi.
Uykudan uyandım.
Ve tekrar yattım.
Yine onu gördüm.
Tekrar aynı şeyleri söyledi. Şeyhin emrini yerine getirmek için şimdi size geliyordum” dedi ve cebinden bir “kese” çıkarıp Mustafa Efendi’ye verdi.
O da teşekkür etti.
Ayrılıp eve döndü.
Keseyi açıp baktı.
İçinde “yirmi beş altın” vardı. Çok sevindi ve işin içyüzünü, bir akrabasına şöyle anlattı:
“Ben iflas etmiştim... Dün gece kederli bir şekilde yattım! Sabah kalktığımda gayriihtiyari evden çıktım.
Yürümeye başladım.
Nereye gidiyordum?
Ben de bilmiyordum.
Sanki zorla çekiliyordum. Nihayet o Hristiyanla karşılaştım ve maddi sıkıntıdan kurtuldum.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.