"Sabaha kadar onu gözeteyim!.."

A -
A +
(Dünden devam)
Ümmü Hani üzgündü... Zira Efendimize ikram edecek hiç yiyeceği yoktu evinde...
Bu hâli arz etti.
Efendimiz ona;
"Yiyecek içecek istemem, hiçbiri gözümde yok... Rabbime ibâdet etmek, yalvarmak için bir yer bana yetişir" buyurdu.
Ümmü Hani;
“İçeri buyur” dedi.
Efendimiz içeri girdi.
Ümmü Hâni, Efendimize bir hasır, leğen ve ibrik verdi.
Misafire ikram etmek, Araplar için en şerefli vazife sayılırdı. Bir evdeki misafire zarar gelmesi, ev sahibi için büyük “yüzkarası” olurdu...
Ümmü Hani düşündü:
“Bunun düşmanı çok. Öldürmek istiyorlar. Şerefimi korumak için sabaha kadar onu gözeteyim" dedi.
Babasının kılıcını aldı.
Ve evin etrafında dolaşmaya başladı...
Resul aleyhisselâm o gün çok incinmişti.
Abdest alıp Allahü teâlâya yalvarmaya, af dilemeye, kulların imâna gelmesi, saadete kavuşmaları için duaya başladı.
Ama çok yorgundu.
Çok da üzüntülüydü.
Hasır üzerinde uzanıp uyuyuverdi.
O anda Allahü teâlâ Cebrail aleyhisselâmı Sevgili Habibine gönderdi...
Efendimizin mîracı bu gece vâki oldu.
Bu evden çıkıp gitti.
Sonra bu eve geldi.
Ne zaman ki Mekke fethedildi. Ümmü Hani imân etti ve Müslüman oldu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.