Borç alıp, sadaka verirdi!..

A -
A +
Mısır evliyasından Muhammed Şazili hazretleri; sadaka verecek bir şey bulamadığı zaman sevenlerinden ödünç alır, sonra Cenâb-ı Hakk ona para nasip edince öderdi. Bu şekilde aldığı borçlar “altmış bin” dirhem oldu.
Lâkin ödiyemiyordu.
Ve buna üzülüyordu!
Bir gün bir kişi geldi.
"Muhammed Şazili'de kimin alacağı varsa bana gelsin!” diye herkese haber saldı. Alacaklılar geldiler. Alacaklarını alıp gittiler.
Ancak bu zat kimdi?
Kimse tanımıyordu.
Bu büyük zâta sordular.
Muhammed Şazili hazretleri “Ben de tanımıyorum. Allahü teâlâ onu, bizim borcumuzu ödemek üzere göndermiştir” buyurdu...
● ● ●
Yusuf isimli bir kimse de Muhammed Şazili hazretlerini sık sık ziyarete gelir ve içinden "Sofraya çok az ekmek konuyor, karnım doymuyor” derdi.
Bir defa yine geldi.
İki de “ekmek” getirdi.
Ama belli etmedi.
Ekmekleri koynuna saklamıştı. Her zaman olduğu gibi yine sofra kuruldu... Yine her zamanki kadar ekmek ve yemek kondu.
Fakat o kimse, ne kadar çok yediyse de ekmeği bir türlü bitiremedi. Bitmediği gibi hiç de eksilmedi...
Büyük zat ona döndü.
Sonra kulağına eğildi.
Ve yavaşça “İyi ye, sofradan aç kalkma ki, o iki ekmeğe ihtiyacın kalmasın” buyurdu. O kimse çok mahçup oldu! Ekmekleri çıkarıp sofraya bıraktı ve öyle düşündüğüne pişman olup tövbe etti...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.