Hey âşık! Su getir de içeyim!

A -
A +
Kabr-i şerifi Şirvan’da olan Seyyid Yahya Şirvani Hazretleri, çok merhametliydi. Bir gün talebeleriyle şehir dışına gezintiye çıktı.
Bir “nehir” kenarına geldiklerinde Seyyid Yahya hazretleri bir kilimin üzerine oturdu.
Talebeleri dağıldılar...
Her biri bir işe gitti.
O esnada “zalim” bir kişi av peşine düşmüş ve oraya gelmişti. Bu kişi Seyyid Yahya hazretlerini tanımayıp ona “Hey âşık! Gel şu matarayı al, su doldur getir de içeyim!” diye seslendi.
O, hiç cevap vermedi...
Zira tefekkür hâlindeydi.
Söylediğini duymamıştı.
O zalim kişi atından inip, kendisi nehre su almaya gitti.
O sırada Seyyid hazretleri yerinden kalkıp o adama hitaben “Ey kan içici adam!.. Orada ne yapıyorsun?” diye seslendi.
O kişi bu sesi duydu.
Mataradaki suyu döktü.
Su, “kan” olmuştu...
Tekrar doldurduğunda yine “kan” olduğunu gördü. Bunun üzerine hemen yaptıklarına pişman olup, Seyyid Yahya hazretlerinin yanına geldi, ayaklarına kapandı ve talebesi olmakla şereflendi.
● ● ●
Bu zat, bir gün talebelerine “Helekel müsevvifûn" hadîs-i şerifini okudu...
Anlayamadılar?!.
Mânâsını sordular.
Cevabında;
“Bunun mânâsı; hayırlı işleri tehir edip de ‘yarın yaparım, sonra yaparım’ diyenler, ziyan etti demektir” buyurdu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.