Cenâb-ı Hakk her şeye kâdirdir...

A -
A +
Basra’da vefat eden Süfyan-ı Sevri hazretleri, bir gün âniden hastalandı.
Bir “doktor” getirdiler.
Ancak Hristiyandı.
Bu zatın ismini duymuş, evliyadan bir kimse olduğunu öğrenmişti. “Tıp ilmi” üzerine konuştular.
Fakat Hazret-i Süfyan, o doktora öyle ince bilgiler verdi, öyle detaylar söyledi ki ağzı açık dinledi.
Bunları bilmiyordu...
Ve hiç duymamıştı.
“Bu kadar ince bilgileri nasıl biliyor?" diye de hayranlık duydu ve muayene etti bu büyük veliyi.
Ancak yine hayrette kalıp “Aman efendim! Bu hâlde nasıl yaşıyorsunuz?” dedi hemen!
Mübarek zat sordu:
“Ne var ki hâlimde?”
“Korkudan, ciğerleriniz parça parça olmuş! Böyle bir ciğerle bir gün bile yaşamanız tıbben imkânsız. Senelerdir tabiplik yapıyorum. Böyle bir hadiseye ilk defa rastladım” dedi.
Büyük veli;
“Tıp ilmi doğru söyler. Ama Cenâb-ı Hakk her şeye kâdirdir. Yaşatmak dilerse yaşatır” buyurdu.
Hristiyan tabip düşündü...
İtiraz edemedi bu söze.
Kalbine hidayet ışıkları doldu ve “Mademki böyle bir ciğerle, yıllardır sıhhatle yaşadınız, öyleyse dininizin hak olduğuna inandım” dedi.
“Şehadeti” söyledi.
Ve Müslüman oldu.
Zamanın hükümdarı bunu işitince “Ben; doktor, hastaya gitti biliyordum. Meğer hasta, doktora gitmiş" demekten kendini alamadı...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.