"Dua, bela gelmeden yapılır!.."

A -
A +
Kûfe’de yaşayan Ebu Muhammed Ceriri hazretlerine, bir genç gelip; "Tasavvuf nedir efendim?" diye sordu.
Cevabında;
"Tasavvuf, sulhü olmayan bir cenktir” buyurdu.
Genç dedi ki:
"Anlamadım."
Büyük veli bu defa; "Yani her an, her nefes, nefsinle muharebe etmektir” buyurdu.
● ● ●
Bu zat, ameline güvenenleri ikaz edip uyarır, hatta onlara "Kim ameliyle kurtulacağını zannederse, yanılır. Çünkü Peygamber Efendimiz ‘Sizden hiçbirinizi, ameli kurtaramaz’ buyurmuştur" derdi.
Bir gün biri geldi.
Ve nasihat istedi.
Ona "Kim Allahü teâlânın ihsanına güveniyorsa, korktuğundan emin, umduğuna nail olur” buyurdu.
● ● ●
Talebelerinden birisi anlatıyor:
Ebu Muhammed Ceriri'nin vefatı senesi, Karamita sapıklarıyla yapılan muharebede ben de vardım.
Nihayet savaş bitti.
Yaralıları dolaştım.
Ebu Muhammed Ceriri hazretlerini gördüm. Yarası çoktu, zaten yüz yirmi yaşındaydı...
“Ey efendim!.. Allahü teâlânın bu belâyı üzerimizden defetmesi için dua eder misiniz” dedim.
Dudağı kıpırdadı.
Kulağımı verdim.
“Dua, bela gelmeden yapılır. Geldikten sonra, razı olmaktan ve sabretmekten başka çare yoktur” dediğini duydum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.