Mümine, güzel şeyler yakışır

A -
A +
Kazvin’de doğan Ali bin Ömer Harbi hazretleri zamanında bir kimse vardı ki, zahid olup “dervişane” elbiseler giyerdi.
Bu kişi, Ali bin Ömer Harbi hazretlerinin “nefis yemekler” yiyip, “kıymetli elbiseler” giydiğini işitti birinden.
Aklı yatmadı bu işe.
Bu, ters geldi ona.
Kendi kendine "Bu nasıl Allah adamı ki, güzel yemekler yiyip, kıymetli elbise giyiyor? Zühd sahibi olan böyle yapar mı?" diye düşündü...
Bu fikirle gitti.
Ve oturdu sohbete.
Sohbet esnasında büyük veli ona doğru döndü ve;
“Sübhanallah!.. Bir şey günah değilse, hiç kerih görülür mü? Güzel yiyip güzel giymenin, zühdle ne ilgisi var? Bilâkis mümine, güzel şeyler yakışır” buyurdu.
● ● ●
Biri de şöyle anlatıyor:
Bir gün çok acıkmıştım.
Yiyecek bulmak için dışarı çıktım.
Ancak param yoktu...
“Belki birileri para düşürmüştür” diye düşünerek, yollara dikkatlice baka baka gidiyordum ki Ali bin Ömer Harbi’ye rastladım.
O zat beni gördü.
Bana doğru geldi.
İyice yaklaştı.
Ve kulağıma eğilip “Sahibi bilinmeyen parayı kullanmak caiz olmaz” dedi.
Ve bir kese verip;
“Al, bunları harca” buyurdu.
O paraları uzun zaman kullandım.
Kullandıkça artıyordu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.