"Bir çocuğum olur ve yaşarsa!.."

A -
A +
Mısır’da vefat eden Seyyid Ahmed Rıfai hazretleri zamanında bir kadının doğan çocukları ölüyordu.
Hem de doğar doğmaz.
Onun için üzülüyordu!
Nihayet adak yapıp “Yâ Rabbî! Bir çocuğum olur ve yaşarsa, onu Hazret-i Seyyid'in hizmetine vereceğim” dedi.
Bir sene geçti...
Ona, bir “kız evlâdı” verdi Hakk teâlâ.
Ama sevinemedi kadıncağız.
Zira sırtı kamburdu.
Ayakları da sakat.
Büyüyünce, diğer çocukların “alay konusu” olmuştu zavallı.
Bir gün Ahmed Rıfai hazretleri bu beldeye gelmişti. Onu, köyün dışında karşıladı köylüler.
Bu kadın da vardı.
Çocuk da yanındaydı. Sakat kız, bu büyük velinin yanına sokuldu ve fırlayıp öpüverdi elini.
Sonra da ağladı!
Ve bu büyük zata “Efendim, ben, doğuştan kambur ve topalım. Arkadaşlarım benimle alay ediyorlar. Dua edin de bu hâlden kurtulayım” diye yalvardı.
Günahsızın sözü tesir etmişti ona.
Ağlayıp gözyaşları aktı yanaklarına!
Başını şefkatle okşadı. Sırtını, ayaklarını sıvazladı.
Ve içinden;
"Yâ Rabbî! Şu günahsız yavruya şifa ver, kurtar onu bu dertlerden" diye dua etti...
O anda bir keramet zuhur etti. Kızın kamburluğu gitti.
Sakatlığı düzeldi.
Normal hâle geldi.
Kerameti yaratan, Allahü teâlâdır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.