"Oğlum meleklerle konuşurdu!"

A -
A +
Hindistan evliyasından Alaüddin-i Sabir hazretlerinin kalbi, “Allah aşkıyla” yanıyor, ne dua etse kabul oluyor, kuşlar, hayvanlar hizmetine koşuyorlardı. Henüz anne karnındayken bile garip hâlleri görülürdü. Nitekim annesi; “Ona hamileyken her gün evimize semadan ‘nur’ iner, oğlum meleklerle konuşurdu” demiştir. Derken doğum vakti geldi. Ebenin eli ona dokundu. Kadın, titremeye başladı. “Neler oluyor?” derken, annesi “Korkma, abdestin yoksa ondan olmuştur!” deyip ferahlattı onu. Gerçekten yokmuş. O dünyaya geldi. Hirat şehrine mis gibi bir “koku" yayıldı. Annesinin sütünü bazen emerdi. Bazen de almaz, oruç tutardı. Büyüdükten sonra da yemezdi. Konuşmaya başlayınca, ilk “Lâ mevcude illallah” dedi. Yedi yaşına girdi... Her gün oruç tutardı. Dört beş günde “bir lokma” ekmek yer, o yaşta “teheccüde” kalkar, uzun uzun namaz kılardı. Annesi çok ısrar etse de karyolada yatmazdı hiç. Yerde yatardı. Annesi bir gün “Evlâdım! Sen henüz çocuksun, niçin bu kadar çok riyazet yapıyorsun?” dedi. Annesine baktı. “Anneciğim! Bu, elimde değil, ben, Rabbimin muhabbetinde yanmak, kavrulmak istiyorum. Bana, böyle yaşamak daha tatlı geliyor” dedi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.