İmtihana yeltendi; ama!..

A -
A +
Derya Ali Baba, Anadolu evliyâsından olup, türbesi İstanbul Kazlıçeşme'dedir.
Bir kimse vardı.
Bu zâtı tanırdı.
Ama büyüklüğüne inanmazdı.
Bir gün yemeğe çağırdı bu velîyi.
Aklı sıra imtihan edecekti onu.
Şöyle ki;
“Besmelesiz” kesilmiş tavuk eti ikrâm edecek, yediğini görünce de "İşte, anlamadı tavuğun besmelesiz kesildiğini. Bir de evliyâ diyorlar" diyecekti.
Mübârek zât dâveti kabul etti.
Ve bu kimsenin evine gitti.
Sofraya oturdular.
Ancak yemeye el uzatmadı.
Adam bunu görünce;
“Hoca Efendi! Bu, kendi bahçemdeki tavuğun etidir. Niçin yemiyorsunuz?” diye sordu.
Büyük velî cevâben;
“Evet, bahçendeki tavuk. Ama bu tavuk, bana bir şeyler söylüyor” buyurdu.
Adam heyecanlandı!
Ve sordu hemen:
“Ne söylüyor?”
“Beni yeme. Çünkü beni besmelesiz kestiler diyor!”
Adam bunu duydu.
Çok pişmân oldu.
“Eyvâh, ben ne yaptım?" dedi.
Ellerine sarılıp öptü.
Çok çok özür diledi.
Ve “Affedin hocam. Sizi denemek istemiştim. Kalp gözünüz açıkmış. Kör olan benmişim” dedi.
Kalbi, “bu velî’nin sevgisiyle” dolmuştu adamın...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.