Sihirbâzın kötü âkıbeti!

A -
A +
Endülüs'te yetişen ve kabr-i şerîfi Kurâfe-i sugrâ denilen yerde olan Ebül Abbâs el Basîr hazretleri zamanında bir "sihirbaz" gelmişti o havâliye.
Gösteriler yapıyordu.
İnsanları aldatıyordu.
Yâni dinsizlik propagandası yapıyor, bu sihirlerle insanların îmânını sarsmak istiyordu.
Bir gün yine topladı etrâfına insanları.
Kalabalık oldu.
Çok memnundu.
En büyük numarası da oturduğu yerden yükselerek havada bağdaş kurup oturmaktı. Sihirbaz tam bunu yapıyordu ki, bu “büyük velî” oradan geçerken gördü onun bu oyununu.
Oraya yaklaştı.
Ve seslendi halka;
“Ey insanlar! Bu adam sihir yapıp îmânınızı bozmak istiyor. Onu seyretmeyin!” buyurdu.
Sonra iki elini vurdu birbirine.
O vurdukça sihirbaz alçaldı.
Vurdukça alçaldı.
Ve "paat!" diye düştü.
Rezil olmuştu...
Acele terk etti o yöreyi.
Bir daha da gözükmedi o havâlide.
● ● ●
Bu zat bir gün sevdiklerine;
İbâdetler îmândan değildir. Yâni bir ibâdeti terk etmek, îmânı gidermez. Ama namaz için hüküm böyle değildir” buyurdu.
Sordular:
“Onun hükmü nasıldır efendim?”
Cevâbında;
“Birçok büyük âlim ‘Bile bile namaz kılmayan ve namaz vakti geçerken üzülmeyen kimsenin îmânı gider’ buyuruyor” dedi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.