Bir hırka hürmetine...

A -
A +
 
Sultan Mahmud Gaznevî, Ebül Hasan-ı Harkânî hazretlerini ziyârete gitti bir gün.
Oturup sohbet ettiler.
Çok bereketli geçti.
Ebül Hasen hazretleri, Sultânın hâlis sevgisini ve “ihlâsını” görünce “hırkasını” çıkardı.
Ve hediye etti ona.
Sultan Mahmud, o mübârek “hırkayı” alıp huzurdan ayrıldı.
Semerkant melikiyle savaşa gidecekti. Büyük velînin duâsını alıp, çıktı bu gazâya.
Semerkant'a vardı.
Düşman ordusunu gördü.
Bir hayli kalabalıklardı.
Yenilmek endîşesi sardı içini!
İki ordu karşı karşıya geldiler.
Az sonra savaş başlayacaktı.
Sultan Mahmud, indi atından.
O “hırkayı” vesîle edip;
“Yâ Rabbî! Bu hırkanın sâhibinin hürmetine sen bize yardım et” diye duâ etti...
Rabbine yalvardı.
İşte ne olduysa o esnâda oldu...
Düşman tarafında kuvvetli bir “kasırga” koptu...
Öyle ki;
Göz gözü görmüyordu.
Toz duman oldu ortalık…
Kimse kimseyi tanımıyordu. Bu hengâmede kâfir askerleri birbirlerini vurmaya başladılar.
Savaş meydanı düşman ölüleriyle doldu.
Sultan Mahmud bu hâli görünce “Harkânî hazretlerinin himmeti âni geldi” dedi.
Ve şükretti Rabbine...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.