"Kabrimi derin kazın!.."

A -
A +
Kabr-i şerîfi Harkan’da bulunan Ebül Hasan-ı Harkânî hazretlerinin vefatı yaklaştığında; “Öldüğümde kabrimi derin kazın. Tâ ki yatacağım yer, üstâdım Bâyezid-i Bistâmî hazretlerinin kabir seviyesinden daha aşağıda olsun!” diye vasiyet etti. O gece vefat etti... Vasiyetini yerine getirdiler. Kabrini derin kazıp defnettiler. O gece çok kar yağdı. Ertesi gün ziyârete gelenler hayrete düştüler! Zîra bir gün evvel yokken, şimdi mübârek kabri başında, büyükçe bir “mezar taşı” vardı. Çok merak ettiler... "Kim getirmiş olabilir?" dediler. Araştırdılar... Soruşturdular. Karların üzerinde bir “aslanın” ayak izlerini gördüler. Durum anlaşılmıştı... Rûhuna “Fâtiha” okuyup ayrıldılar. Bu büyük evliyâ zâtın yaydığı “nûr” ve “feyiz” günümüze kadar ulaşmıştır... ● ● ● Bu zat, bir gün sohbetinde; “Kardeşlerim! Kendinizi vermeye alıştırın. Çünkü bize kalacak olan, verdiğimizdir” buyurdu. Sonra şunu anlattı: Bir Kurban Bayramı günü, Resûllullah Efendimiz, dışarıdan eve gelip Âişe validemize; “Kurban etini ne yaptın?” diye sordular. Cevaben; “Hepsini dağıttım, iki kürek bize kaldı” diye arz etti. Efendimiz; "Öyleyse iki kürek hâriç, hepsi bize kaldı” buyurdular.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.