Sevgi böyle olur!..

A -
A +
Bağdat'ta yetişen ve kabr-i şerîfi Bağdat’ta olan Ebül Hüseyin Nûrî hazretlerinin ismini, İsfehan'ı bir genç duydu, görmeden âşık oldu. Şiddetle onu görmek istiyordu. Ancak şehrin vâlisi, gitmesine izin vermiyor “Gitmezsen, bir köşkü, eşyası ve hizmetçisiyle sana veririm” diyordu. Ama o, ne köşk istedi. Ne de hizmetçi. Bunlar gözüne gözükmedi. O zâtı görmek için çırpınıyordu. Bir sabah, yalın ayak çıktı yola... Ona kavuşmak için dere tepe koşuyordu... O zât, talebelerine; “İsfehan'dan bir genç geliyor ki, kalbindeki muhabbet, hepimize ibrettir. Gidin, geleceği yolları süpürün ki, ayakları incinmesin” buyurdu. Nihâyet genç âşık geldi. Sordu büyük velî: “Nereden geliyorsun?” “İsfehan'dan efendim.” “Peki evlâdım! Vâliniz, bana gelmemen için, eşyasıyla birlikte bir köşk verseydi, yolundan döndürebilir miydi seni?” Delikanlı şaşırdı! Hüngür hüngür ağladı! Ve “Köşkü de, eşyası da, hizmetçisi de onun olsun efendim. Tamamını terk edip size geldim” dedi. Büyük velî sevindi... Ve delikanlıya; “On sekiz bin âlemi bir tepsinin içinde bir kimsenin önüne koysalar, onlara göz ucuyla bir nazar etse, bu yolda zerre kadar ilerleyemez” buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.