Pişmanlık duyarsa...

A -
A +
Hindistan’da yaşayan Ferîdüddîn Genc-i Şeker hazretleri, bir gün sohbetinde;
“Kardeşlerim! Bir Müslüman bir günah işlediğinde eğer ‘pişmanlık’ duyarsa, bu pişmanlığı onun için bulunmaz nîmettir” buyurdu.
Sordular:
“Neden efendim?”
“Çünkü bu pişmanlığı, tövbe demektir. Allah korusun, eğer üzülmek olmaz ve günah işlemek tatlı gelirse, günahta ısrar olur ki çok tehlikelidir!”
Sordular yine:
“Nasıl bir tehlike efendim?”
Buyurdu ki:
“Îmânına zarar verebilir mâzallah.”
● ● ●
Bir gün de bu zâta;
“Efendim, insan kabre girince hâli nasıl olur?” diye sordular.
Şöyle anlattı:
Bir kimse vefat edince; onun için değişik bir hayat başlar. Defin bitip cemaat dağılırken, gidenlerin ayak seslerini işitir. Mezarında “yalnız başına” kalır. Amellerinden başka kimse olmaz yanında.
O anda bir “ses” duyar.
Mezarı, ona seslenip;
“Ey Âdemoğlu! Nihâyet içime girdin. Buranın nasıl bir yer olduğunu biliyor muydun? Yoksa öğrenmek lüzûmunu hissetmedin mi? İşte görüyorsun ki burası hem dardır, hem karanlık. Hem bu yerde ne yatak olur ne de yastık” der.
O, bunları işitir.
Ama çâresizdir.
Zîra imtihan bitmiştir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.