Niçin çok severmiş?

A -
A +
Şîraz’da yaşayan Allah dostlarından Muhammed ibni Hafif hazretleri, bir talebesini diğerlerinden çok sever, onlar da sebebini merak ederlerdi. Bir gün bu zâta; “Efendim, filân arkadaşımızı niçin çok seversiniz?” dediler. O esnâda dergâhın önünde bir “deve” yatıyordu. İbni Hafif hazretleri bir talebeye seslenip; “Ahmed oğlum! Şu deveyi kaldır da dergâhın damına çıkar!” diye emretti. Çocuk afalladı... Ve arz etti ki: “Efendim, ben bu koca deveyi nasıl kaldırıp da dama çıkarabilirim, bu mümkün değil.” Mübârek zât; “Peki kalsın!” dedi. Ve çok sevdiği talebesine seslendi. “Mehmet!” “Buyurun hocam.” “Oğlum! Sen şu deveyi kaldır da dergâhın damına çıkarıver!” Genç, düşünmeden; “Peki efendim” dedi. Ve başladı uğraşmaya. O uğraşırken hocası; “Bırak oğlum, gel!” buyurdu. Mehmet koşup geldi. Hocası diğerlerine; “Şimdi anladınız mı?” dedi. Ve şöyle îzah etti: “Ahmed emrimizi dinlemedi. Düşündü, taşındı ve kendi aklına uyarak îtiraz etti, kaybetti. Mehmet ise hiç düşünmeden 'peki' dedi, kazandı. Unutmayın, ‘peki’ demek melek sıfatı, ‘itiraz’ etmekse şeytan sıfatıdır.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.