İmanın esası nedir?

A -
A +
İbrâhim Havvâs hazretleri Bağdat’ta yaşayıp, Rey şehrinde vefat etti.
Bir gün biri sordu ki:
“İmanın esası nedir?”
O kişiye baktı.
“Bu, anlatmakla olmaz. Yaşamakla olur. Ben Mekke'ye gidiyorum. Sen
de gel. Yolda cevâbını öğrenirsin” buyurdu.
Adam “peki” dedi.
Ve birlikte yola çıktılar...
Yemekleri gâipten geliyordu...
Derken önlerine bir “çöl” çıktı.
Bu çölde ilerlerken karşıdan bir “atlı” gelip İbrâhim Havvâs hazretlerinin önünde durdu.
“Selâmün aleyküm!”
“Aleyküm selâm!”
İkisi bir şeyler konuştular.
Sonra o atlı kişi uzaklaştı.
Adamcağız merakla sordu:
“Efendim, bu hâl nedir?”
“Sorduğun suâllerin cevâbıdır.”
“Bağışlayın efendim, hiçbir şey anlamadım.”
Şöyle anlattı:
“O zât, Hızır Aleyhisselâm’dı.
‘Ben de sizinle geleyim mi?’ dedi.
Kabul etmedim. O da ‘pekâlâ’ deyip geri gitti.”
Adam şaşkındı! Sordu hemen:
“Aman efendim! Hızır gibi bir nîmeti neden kabul etmediniz?”
Buyurdu ki:
“Kabul etseydim Rabbime îtimadımın ve tevekkülümün azalacağından korktum!
Şöyle ki; Hazret-i Hızır'a güvenerek kalbim rahat olur, Rabbime tevekkülüm bozulabilirdi.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.