"Eğer şeyhlik yapsaydım!.."

A -
A +
Türkistân’ın en büyük velîlerinden Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri ekseri sultanlara gider, tesirli sözleriyle onlara nasîhat ederdi.
İslâmı kuvvetlendirirdi.
Üstlerinde öyle çok nüfûzu vardı ki, cihan pâdişahları boyun eğmişlerdi bu büyük velîye.
Nitekim kendisi;
“Eğer şeyhlik yapsaydım, hiçbir şeyh bir yerde bir talebe bulamazdı. Ama bize başka vazîfe verildi” buyurmuştu yakınlarına.
Sordular:
“O, hangi vazîfe efendim?”
Buyurdu ki:
“Dîni kuvvetlendirip İslâmiyet’i yaymak görevi verildi ki, biz bunları temin etmeye çalışıyoruz.”
● ● ●
Bir gün bu zâta;
“Efendim, bizler ne zaman bu dünyâya ibret nazarı ile bakan ve ibret alan kimselerden oluruz” diye sordular.
Büyük zât;
Bu dünyâda her şeyin fâni ve sonunun ‘harap’ ve her kişinin gideceği yerin de ‘toprak’ olduğunu gördüğünüz zaman” buyurdu.
● ● ●
Bir gün de bir dostuna;
“Nasılsınız, iyi misiniz kardeşim?” diye sordu.
O, cevâbında;
“Selâmette ve âfiyetteyim efendim” diye arz etti.
Büyük velî;
“Selâmet’te olman, Sırat Köprüsü’nü selâmetle geçmekle, âfiyette olman ise Cennete girmekle mümkün olur” buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.