Ölümden bahsediyorlarsa

A -
A +
Behâeddîn-i Buhârî hazretleri şöyle anlatıyor:
Tasavvufa girdiğim ilk günlerde sohbet eden iki mü’min görseydim, dinlerdim onları.
Âhiretten, ölümden bahsediyorlarsa ferahlardım.
Dünyalık konuşurlarsa beğenmez, terkederdim o yeri.
Bir gün kumarhâneye düştü yolum.
İki kişi, kendilerinden geçmiş hâlde kumar oynuyorlardı...
Onları tâkip ettim.
Birisi hep kaybediyordu.
Yine de vazgeçmiyordu.
Bütün parasını kaybetti.
Sonra diğer dünyalıklarını koydu ortaya. Onları da kaybetti.
Dünyalık bir şeyi kalmadı.
Yine de devam ediyordu.
Onun hâli, bana ibret oldu.
Kendi kendime;
“Demek ki insan; haram şey olsa bile hırsla devam edebiliyor. Öyle ise ben de hak yolda böyle gayret edeyim” dedim.
Nefsimi ezmek için
daha çok çalıştım.
Zîra nefse muhalefetle bu yolda ilerleneceğini biliyordum. Bu yolda ne edindimse nefsimle mücâdeleyle edindim.
Ve iyi anladım ki:
nefsi ayaklar altına almadıkça bu yolda ilerlenmez.
Ve iyi anladım ki:
Bu nefsi en ziyâde tahrip eden şey, İslâma sarılmaktır.
Haramı yapmayıp farzı yapmak, nefsi çok tahrip eder.
Ve her işinde sünnete uymak, bir yıllık riyâzetten iyidir.
Velhâsıl şu kâinatta ne varsa hepsinden bir fayda gördüm. Ama nefsimden aslâ.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.