Pişmeyen hamur!..

A -
A +
Evliyânın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin her hâli sünnet-i seniyyeye tam uygundu.
Şöyle ki;
Resûlullah Efendimiz bir gün Eshâbıyla ekmek pişirmişlerdi tandırda.
Sahâbeden her biri hamurunu alıp eliyle kızgın tandıra yapıştırdı.
Efendimiz aleyhisselâm da mübârek eline hamur alıp yapıştırdı tandırın sıcak gövdesine.
Bir müddet beklediler.
Sonra aldılar tandırdan.
Bütün hamurlar pişmişti.
Ama biri hâriç...
Pişmeyen hamur, Resûlullah’ın hamuruydu.
Olduğu gibi duruyordu...
Peki, niçin pişmemişti?
Çünkü Resûlulluh Efendimizin mübârek eli her neye temas etse, dünyada da, âhirette de, o şeyi ateş yakmaz.
● ● ●
Behâeddîn-i Buhârî hazretleri de; Resûlullah’ın sünnetine uymak için, bir gün tandır başına gelmişti bâzı talebesiyle.
Her biri biraz hamur aldılar.
Kızgın tandıra yapıştırdılar.
Bu büyük velî de hamurunu tandıra yapıştırdı.
Az beklediler.
Sonra aldılar tandırdan.
Bütün hamurlar pişmişti.
Sâdece biri hâriç.
Pişmeyen o hamur,
Bu zâtın hamuruydu.
Bunu görünce “Çok şükür, bunda da sünnete uyduk” buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.