​"Ayrılığıma sabret!.."

A -
A +
Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin sevenlerinden Emîr Hüseyin adındaki âşık bir talebesi anlatıyor: Bir gün hocam bana; “Ben yarın bir dostumu görmeye gideceğim. İnşallah on beş güne dönerim, ben gelinceye kadar ayrılığıma sabret" buyurdu. Ve o sabah ayrılıp gitti... O gidince, kalbim de kopup onunla beraber gitti sanki. Devamlı ağlıyordum. Dergâhta talebeden biri de benim bu hâlime dayanamayıp ağlıyordu! Ona derdimi açıp; “İnşallah hocam bu hâlimi anlayıp yarı yoldan döner” dedim. Ertesi gün oldu. Duydum ki hocam geri dönmüş. Çok sevindim. O anda kapı açıldı ve hocam girdi içeri. Çok heybetliydi! “Oğlum! Ben sana, on beş gün sabret, dedim, niçin sabretmedin ve niçin muhabbet dağını önümüze set çektin?” buyurdu. Sonra o arkadaşa dönüp; “Dün gece, bu bizden bahsedip ne dedi?” diye sordu. O da cevâben; “Hocam! Hep sizi anıp ağlıyordu. Bir ara ‘inşallah yarı yoldan geri dönüp gelir’ dedi” diye arz etti. Üstadım cevâben; “İşte bu derece muhabbet, dağ gibi önüme dikildi, onu aşıp da yola devam edemedim. Mecbûren geri döndüm" buyurdu. Yine de affetti ve; “Evlâdım! Benden ayrı kalınca, beni seninle düşün. Çünkü ben, senden ayrı değilim. Ne zaman beni ansan, o anda yanındayım” buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.