"Bunda da sünnete uyduk"

A -
A +
Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin kabr-i şerîfi, Buhâra’nın Kasr-ı ârifan köyündedir.
Sevdiklerinden bir grup Müslüman Beytullah'ta tavaf yapıyor, bu zât da bulunuyordu orada.
Onlar, Mina'da kurban keserken bu büyük zât;
“Bizim de kurban kesmemiz lâzım, ama biz belki oğlumuzu kurban ederiz” buyurdu.
Bu sözü hepsi de işitti.
Ama bir şey anlamadılar.
Bir hikmeti vardır dediler.
O günün tarihini yazdılar.
Hac dönüşü Buhâra'ya geldiklerinde duydular acı haberi.
Evet, büyük zâtın oğlu vefat etmişti.
Tâziyeye gelenlere; 
“Oğlumun vefatıyla, Resûlullaha tâbi oldum. Çünkü Onun da oğlu vefat etmişti” buyurdu.
Ve ilâve etti:
“O Resûlün başından ne geçtiyse aynen benim başımdan da geçti. Onun yapmış olduğu her işi ben de yaptım. Bir tek sünneti bile terk etmedim hayatımda.”
***
Bu zât bir sohbetinde;
“Kabul olan bir namaz, insanı günâh işlemekten korur, her namaz değil” buyurdu.
Dinleyenler;
“Hangi namaz kabul olur efendim?” dediler.
Büyük zat;
“Farzlarına, vâciblerine, sünnetlerine, hattâ edeblerine tam uyarak kılınan bir namazı, Allahü teâlâ kabul eder. O kimse, istese de kötülük yapamaz” buyurdu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.