"Onları bana getir!”

A -
A +
Behâeddîn Zekeriyyâ hazretleri, kerâmetler sâhibi bir “velî” zâttır.
Kalbi, dîne hizmet aşkıyla çarpıyor, faydalı bir şeyler yapmak için fırsat kolluyordu.
Çok “zengin”di...
Çok da cömert.
Bütün vârını “İslâm”a hizmet yolunda dağıttı.
Çünkü mal ve para sevgisinin zerresi yoktu kalbinde. Bütün servetini hayır için sarf ederdi.
Bir gün bir talebesine “Şu odada beş bin dînar olacak, onları al da bana getir!” buyurdu.
Genç girdi odaya.
Ancak hiç para göremedi. Geri geldi ve hocasına “Orada para göremedim” diye arz etti.
Büyük velî;
“Elhamdülillah” dedi,
Ve devam etti dersine.
Az sonra aynı talebe;
“Özür dilerim efendim, az önce görmemişim” deyip beş bin dînarı uzattı hocasına.
Mübârek, onları aldı.
“Elhamdülillah” dedi.
Ve devam etti dersine.
Talebe merakla "Efendim, önce de şükrettiniz, şimdi de hikmeti nedir?” diye sordu.
Cevâbında;
“Niçin şükretmeyeyim. Rabbimiz bize îmân gibi bir nîmet vermiş. O varken, dünyalığın ne kıymeti var. Paranın varlığıyla yokluğu, dervişlerin gözünde eşittir. Ellerinden çıkınca üzülmez, ele geçirince de sevinmezler” buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.