Allah sana şifâ versin

A -
A +
Halep'te yetişen velîlerden Ebû Bekir bin Ebû Vefâ hazretleri, 1583 senesinde vefât etti. Bu zâtın zamanında fakir bir Müslüman hastalandı bir gün. Kimsesi yoktu garibin. Hastalığı günden güne ağırlaştı! Çâresizlik içinde kıvranırken rüyâ gördü bir gece... Nûr yüzlü bir kişi, oturdu başucuna. Tanımadığı bu sevimli kişi, bu “büyük velî”den başkası değildi. Elini onun başına koyup; “Cenâb-ı Hak sana şifâ versin!” diye duâ etti. O anda ağrıları dindi adamcağızın. Sevinç içinde baktı. Ve bu büyük zâta; “Siz ne iyi insansınız” deyiverdi. O zât da; “Estağfirullah, ben günahkâr biriyim. Hasta olduğunu işittim, duâ etmeye geldim” buyurdu. İyice merak etti... Ve sordu hemen: “İsminizi bağışlar mısınız?” “Adım, Ebû Bekir” dedi. Ve kayboldu gözden... Adam uyanıp fırladı ayağa. Turp gibiydi artık... ● ● ● Biri de bu zâta; “İnsan için en faydalı şey nedir efendim?” diye sordu. Buyurdu ki; “İyi arkadaştır.” “En zararlı şey nedir hocam?” Cevâbında; “Kötü arkadaştırAncak kötü arkadaş yalnız insandan olmaz. Seni doğru yoldan uzaklaştıran her şey; meselâ okuduğun kitap zararlıysa, o bile 'kötü arkadaş'tır” buyurdu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.