"O gelince ayağa kalkmayalım"

A -
A +
Anadolu velîlerinden Yûsüf Sinan Efendi’nin ziyaretine, Sultân gelirdi zaman zaman.
Bazen de Sultan, onu çağırıyordu sarayına.
O geldiğinde saray görevlileri karşılar, hürmetle selâmlayıp kapının perdesini kaldırırlardı.
Ancak bir süre geçti.
Görevliler değişti.
Yeni gelenler, bilmiyordu bu zâtın büyüklüğünü. Eskiler tembih ettiyse de aldırış etmediler.
Ve bir gün, bu velî zâtın saraya geleceği duyuldu.
Görevliler fısıldaşıp;
“O gelince, ayağa kalkmayalım ve perdeyi de kaldırmayalım” dediler.
Ve sözleştiler:
“Tamam mı?”
“Tamam!”
Az sonra geldi bu zât.
Ama hiç de öyle olmadı!
Görevliler “ok gibi” fırlayıp kalktılar, perdeyi de kaldırdılar.
Sonra birbirlerine bakıp;
“Biz ne yaptık? Hani ayağa kalkmayacaktık. Perdeyi de kaldırmayacaktık” dediler.
Bir tânesi;
“Arkadaşlar! Her şey ortada. Bu zât gerçek bir Allah adamı. Eğer öyle olmasaydı biz böyle hürmetli davranamazdık” dedi.
Öbürleri de;
“Evet, doğru söylüyor. Allahü teâlânın azîz ettiğini zelil etmeye kimsenin gücü yetmez. Bizim de yetmedi işte” dediler.
Ve “talebesi” oldular bu büyük velînin...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.