Kendinizi, vermeye alıştırın!

A -
A +
İstanbul-Eyüp'te medfun bulunan büyük velî Mevlânâ Seyyid İbrâhim hazretleri bir gün; “Kardeşlerim! Kendinizi vermeye alıştırın. Çünkü bize kalacak olan, verdiğimizdir” buyurdu. Sonra şunu anlattı: Bir Kurban Bayramı günü, Resûllullah Efendimiz dışarıdan eve geldi. Âişe vâlidemize; “Kurban etini ne yaptın?” diye sordular. Cevaben; “Hepsini dağıttım, iki kürek bize kaldı” diye arz etti. Resûl-i Ekrem; “Öyleyse iki kürek hâriç, hepsi bize kaldı” buyurdular. ● ● ● Bir gün “ateş” dolu bir tandır gördü. “Cehennem ateşini” hatırladı ve düşüp bayıldı! Binek üzerinde iken hatırlasa, yere yuvarlanırdı. Bir gün öyle oldu. Ve bayılıp düştü! Evine ilettiler. Bir gök gürültüsü işitse, şimşek çaksa veya şiddetli bir rüzgâr esse; "Bütün bunlar benim gibi bir günahkârın aranızda olması sebebiyledir" diye düşünürdü. ● ● ● Bir sevdiği, bu zât hakkında; "Evliyâlar kerâmet gösterir. Bu zât göstermiyor, neden?" diye düşünmüştü. Bu ona mâlûm oldu. Ve o kişiye dönüp; "Kerâmet şart değildir, mühim de değildir. Mühim olan; İslâmiyet’e tam uymaktır ve asıl kerâmet de budur" buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.