Bir şefkatle bakınca…

A -
A +
Muhammed Bâkî Billâh hazretlerinin zamanında bir “genç” vardı ki, tek arzusu evliyâlık yolunda yükselmekti.
Her çâreye başvurdu bunun için.
Çok büyük zâtlar gördü. Ama bir türlü kalp gözü açılmıyordu.
Bir gece yarısı kalkıp;
“Yâ Rabbî!.. Beni, çok sevdiğin bir dostuna kavuştur” diye yalvardı Rabbine.
Duâsı kabul oldu.
Ertesi gün kavuştu murâdına.
O gün işitti “Bâkî Billâh” ismini.
Henüz o zâtı görmeden, sevgisi yer etti kalbinde.
Ertesi gün yolda giderken gördü yine bu büyük velîyi.
Peşinden koştu.
Atının dizginine yapışıp; “Efendim, bana bir himmet edin de kalp gözüm açılsın” diye yalvardı. Bâkî Billâh hazretleri, atından indi.
Kucakladı o genci.
Ve şefkatle bakıp;
“Yâ Rabbî! Bu kulunu, murâdına kavuştur” diye duâ etti.
Ânında kabul oldu duâsı.
Açıldı kalp gözü.
● ● ●
Bu zât bir gün sohbetinde; “Bir şey mutlaka olacaksa, muhakkak, kesin başa gelecekse, onu siz olmuş bilin” buyurdu. Neden? Çünkü bir gün olacak.
Ve ekledi:
“Onun için en mutlu, en huzurlu, en mesut insan, ölümü hatırlayandır. Ölüm, frendir çünkü. Ölümü düşünen, fenâlık yapamaz. Allah’tan korkar.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.