Tuğladan yastık!..

A -
A +
Buhara’da yetişen Alaaddîn-i Attâr hazretleri, büyük bir velîydi. 1400 senesinde Buhârâ’nın Cağanyân nâhiyesinde vefât etti. Babası, çok zengin biriydi Buhâra'da. Öldüğünde çok mal ve para bırakmıştı. Ama Alaaddîn, hiçbir şey almadı o mallardan. Gidip Behâeddîn Buhârî hazretlerine talebe oldu. O, bütün dikkatini, derslerine vermişti. Hocası, onun kalbindeki cevheri gördü. Ve hanımına; “Kızımız büluğa erince, bana haber ver” buyurdu. Haber alınca Alaaddîn'in odacığına gitti doğruca. O an Alaaddîn, bir hasırın üstünde ders çalışıyordu. Hocasını gördü. Ve fırladı ayağa. Mübârek içeri girip, etrafa şöyle bir baktı. Bir “kırık testi”si vardı odanın köşesinde. Bir de “tuğla”sı. Ona buyurdu ki: “Sana bir teklîfim var.” “Buyurun hocam, emredin.” “Kabul edersen, seni kızımla evlendirmek istiyorum, ne diyorsun?” Alaaddîn şaşırdı! Ve cevâben; “Bu, bana çok büyük bir lütuf olur. Ama hiç dünyâlığım yok efendim” diye arz etti. Hacası da; “Biliyorum evlâdım, ama evlenmek için dünyâlık şart değil ki. Rızkınıza gelince, Allahü teâlâ rızka kefîldir” buyurdu. Ve düğünleri olup evlendiler...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.