"Kur’ân-ı kerîm oku; ancak!"

A -
A +
Evliyânın büyüklerinden Fudayl bin İyâd hazretleri, 187 (m. 803) yılında Mekke’de vefât etti.
Bu zâtın bir oğlu vardı.
Ne zaman Kur’ân-ı kerîm’i dinlese, “âhiret korkusundan” bayılır, düşerdi!
Bir gün babasının yanına bir hâfız geldi.
Sesi çok güzeldi.
Ona oğluna gösterip;
"Şu oğluma güzel sesinle Kur’ân-ı kerîm oku. Ama Zilzâl ve Kâri'a sûrelerini okuma sakın!" buyurdu.
Hâfız merak etti ve
“Niçin?” diye sordu.
Hazret-i Fudayl;
"Çünkü azap âyetlerini dinlemeye tâkat getiremez ve güç yetiremez. Cehennem korkusundan bayılır, hattâ ölebilir!" buyurdu.
Hâfız durumu anladı...
"Peki efendim" dedi.
Ve gidip Kur’ân-ı kerîm okumaya başladı çocuğa. Ama unutup “Kâri'a” sûresini de okudu...
Dördüncü âyetini okuyunca, çocuk "Allah!” deyip düştü...
Baktılar, ölmüştü!
Babasına söylediler.
Fakat mübârek zât üzülecek yerde gayriihtiyâri tebessüm etti. Kendisine;
"Bu zaman gülünecek vakit midir efendim?" dediler.
Onlara cevâben;
"Resûlullaha uydum" buyurdu.
"Nasıl?" dediler.
"Resûlullah’ın da oğlu vefât etmişti... Efendimize yapılan, bana da yapıldı. Onu düşünerek sevinip güldüm" dedi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.