"Levh-i mahfuza bak!.."

A -
A +
Osmân bin Affân (radıyallahü anh), Kur'ân-ı azîmüşşânın yazılma işiyle uğraşırken bir cuma namazını kıldıktan sonra mübârek ellerini kaldırmış duâ ediyordu...
Bir kimse geldi.
Bir şeyler dedi.
Uygunsuz sözler söyleyip;
"Ey vahiy kâtibi! Sûre-i Tebbeti, fazîleti bakımından sûre-i ihlâs'tan önce yazmak lâyık değildir. Akla da hoş gelmez" dedi.
Hazret-i Osmân kalktı.
O kişinin yanına gitti.
Bu tereddüdü gidermek için mübârek eliyle onun gözlerini silip "Levh-i mahfûza bak!" buyurdu.
O kimse baktı.
Gerçekten gördü.
Kur'ân-ı azîmüşşân, Levh-i mahfûzda da aynen bu sıra üzere yazılmıştı.
Gözleriyle gördü.
Hiç şüphesi kalmadı.
Hazret-i Osmân'a karşı yaptığı kaba hareketten dolayı çok üzüldü!
Çok da mahcup oldu.
Ve utanıp özür diledi.
● ● ●
Hazret-i Ömer, kızı Hazret-i Hafsa'yı Hazret-i Osmân'a (radıyallahü anhüm) nikâhlamak istiyordu.
Varıp teklîf etti.
Ancak Hazret-i Osmân özür beyân edince, Hazret-i Ömer üzüldü!
Efendimiz bunu duydular.
Çok üzüldüler!
Ve Hazret-i Ömer'i sevindirmek istediler.
Kendisine;

“Yâ Ömer! Kızını Osmân'dan daha iyisi alacak. Osmân da Hafsa'dan iyisini zevce, eş edinecek. Sen, kızını bana nikâh et. Ben de kızımı Osmân'a nikâh edeyim" buyurdu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.