"Hiç korkma, seni affettim!"

A -
A +
Bir gün, bâzı sevdikleri, Zeynelâbidîn Alî hazretlerini ziyârete geldiler.
Oturup sohbete başladılar.
Büyük velî kölesine seslendi:
"Misâfirlerimize yemek getir!"
Mutfak, alt kattaydı.
Köle, “Başüstüne” dedi.
Ve mutfağa indi.
Mükellef bir sofra hazırladı.
Çorbadan, tatlısına kadar.
Siniyi, iki ucundan tuttu.
Merdivenden çıkarıyordu.
Ancak olacak oldu.
Yemek dolu sofra kaydı elinden.
Altta, büyük velînin küçük oğlu vardı.
Yavrucak oynuyordu orada.
Koca sofra onun üzerine düştü.
Ve çocukcağız vefât etti!
Köle, çok üzüldü, çok da korktu!
Korkudan titriyordu.
Ne cezâ verecekti acaba?
Büyük zât kölesine;
“Korkma, seni affettim!" dedi.
Üstelik, kendisini âzât etti.
Yavrusunu, kendi yıkadı, kefenledi.
Ve gözyaşları ile kabrine defnetti.
● ● ●
Bu zât, bir sohbetinde;
"Kibirliye şaşıyorum. Zîrâ kibredecek nesi vardır ki? Önce bir damla (su) idi, sonra bir avuç (toprak) olacak" buyurdu.
Bir nefes aldı.
Ve ardından;
"Şunlara da şaşarım ki, toprağa koydukları ufacık bir (çekirdeğin) az zaman sonra koca bir (ağaç) olduğunu görürler de, (bu nasıl oluyor?) diye düşünmezler" buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.