"Sizler kimlersiniz?"

A -
A +
Yûsüf aleyhisselâm, Mısır'a sultân olunca, babasını Mısır'a dâvet etti.
O da dört yüz kişiyle çıktı yola.
Derken kâfile uzaktan göründü.
Yûsüf Nebî babasını gördü.
Derhâl atından indi.
Sevinçle koştu babasına.
O da oğluna koşturdu.
Birbirlerine kavuştular.
Sarmaş dolaş oldular.
Melekler;
"Ey Rabbimiz! Hiç kimse diğerini bu kadar sever mi?" diye sordular.
Hak teâlâ hazretleri;
"İzzetim ve celâlim hakkı için, benim ümmet-i Muhammede olan muhabbetim, bundan kat kat fazladır” buyurdu.
Yûsüf Nebî halkı câmiye topladı.
Ve cemâate seslendi ki:
"Ey insanlar, siz kimlersiniz?"
Bir ağızdan dediler ki:
"Biz, senin köleleriniziz!”
Yûsüf Nebî memnun oldu.
Ve babasını gösterip dedi ki:
"Ey insanlar! Şu gördüğünüz zât, benim babamdır. Hepinizi onun hürmetine âzât ettim."
Kıyâmet günü de böyle olur.
Günahkâr müminler mahşerde korkuyla bekleşirken, Efendimiz orayı teşrîf eder.
Rabbimizden nidâ gelir:
"Sizler kimlersiniz?"
Derler ki:
"Biz senin kullarınızız.”
Hak teâlâ buyurur ki:
"Hepinizi, bu ümmî Peygamber hürmetine âzâd ettim.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.