Hoca, talebesi için ayağa kalkmıştı!..

A -
A +
Müküslü Alî Efendi anlatıyor: Seyyid Fehîm hazretleri, gençliğinde çıktı bir gün Arvas'tan. Nehri’ye üstâdını görmeye gitti. Girip oturdu huzûrunda. Lâkin enteresan bir şey oldu. Şöyle ki, o içeriye girdi. Üstâdı Seyyid Tâhâ ayağa kalktı. Bir başka talebe de vardı odada. Bu hâl, garibine gitti. Zîrâ Seyyid Fehîmin yaşı küçüktü. Seyyid Tâhâ ise hocası oluyordu. Hoca talebesi için ayağa kalkmıştı. “Nasıl olur?” diyordu içinden. Seyyid Tâhâ hazretleri ona dönüp; “Kalk, Seyyid Fehîm'in koltuğunun altından bak!” buyurdu. Ve bakınca sordu: “Ne görüyorsun?” “Cennet nîmetlerini görüyorum.” Seyyid Tâhâ buyurdu ki: “İşte Seyyid Fehîm böyledir.” ● ● ● Seyyid Fehîm, hocası Seyyid Tâhâ hazretlerinin himmet ve gayretiyle yükseldi. Mürşid-i kâmil oldu. Hocası, icâzet vermek istedi. Ama Seyyid Fehîm arz etti ki: “Bu, ağır yüktür, kaldıramam.” Ancak Seyyid Tâhâ; “Siz, bunu kabûl etmekte ihtiyâr sâhibi değilsiniz. Çünkü bu icâzet, nice tasdîklerden geçmiş, başta bizzât Resûl-i Ekrem Efendimiz, sonra cümle Sâdât-ı kirâm tasdîk etmişlerdir. En son ben de tasdîke mecbûr kaldım. Siz de kabûl etmeye mecbûrsunuz!” buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.