"Burası benim mezarım olacak!.."

A -
A +
Velî Şemseddîn Efendi'nin talebesinden biri sefere çıkmıştı. Sahrâda giderken yolu şaşırdı. Bitmez tükenmez çölün ortasında yapayalnız kalmıştı. Dört bir yanı kum deniziydi. Acıkmış ve susamıştı. Yorgun ve bitkindi. Ne yapacağını şaşırdı. Olduğu yere yığılıp kaldı! "Herhâlde burası benim mezarım olacak" diye düşünüp üzülüyordu ki, hocasını hâtırladı birden. Bu, moral oldu ona. Sevinip açtı ellerini. “Yâ Rabbî! Hocamın hürmetine kurtar beni bu sıkıntıdan” diye yalvardı. Gözlerini açtığında hocasını gördü karşısında. Üzerinde leziz yemekler ve serin su bulunan bir tepsiyi önüne koyup, kayboldu gözden. Genç, karnını doyurdu. Ve uyuyakaldı oracıkta. Rüyasında hocasını gördü. Mübârek zat, bu defâ da gideceği yönü eliyle gösterip; “Şu yöne git evlâdım!” dedi Uyanıp, o yöne yürüdü. Böylece ölümden kurtulmuştu. Evet, Allah dostlarından birini rehber edinenler, işte böyle kurtulurlar tehlikelerden. Yeter ki, sevilsin o büyükler. Allah’ın izniyle yetişip kurtarırlar sevenlerini.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.