Teyemmümü niçin öğretmiş?

A -
A +
Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin sevdiklerinden Sabri Bey anlatıyor:
Efendi hazretleri bir gün teyemmümü anlattı bana.
Ne zaman yapılır?
Ve nasıl yapılır?
Hattâ bir (tuğla) getirip onun üzerinde bizzât göstererek tarif etti.
Sonra bana yaptırdı.
Sonra bir daha, bir daha…
Ve sordu bana:
“Sabri, iyice öğrendin mi?”
“Evet öğrendim” dedim.
İyi de niçin öğretmişti bunu bana?
Doğrusu merak etmiştim.
Bildiğim kadarıyla (su) olmayan yerlerde lâzım olurdu teyemmüm.
Bizse şehirdeyiz.
Ve her yerde su bulunuyor.
Bunu, yıllar sonra anladım.
Efendi’nin vefatından sonra.
O günün üzerinden otuz sene geçince ellerimde (egzema) ve (yaralar) çıktı bir ara.
Doktor, ilâç kâr etmedi.
Ne yaptıysam geçmedi.
Hattâ baş parmağımı kestiler bu yüzden.
Ameliyattan sonra;
“Ellerine su değdirmeyeceksin!” diye sıkı sıkı tembih ettiler.
İşte o zaman anladım bu işin hikmetini.
Her teyemmüm alışta onu hatırlıyor ve (Fâtiha) gönderiyorum mübârek rûhuna...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.