Dünya menfaatleri için dinlerini terk edenler!..

A -
A +
Allahü teâlâ buyurdu ki: "Dünya menfaatleri için ibâdet edenlere, öyle büyük belâlar, musîbetler göndereceğim ki, içlerinde bulunan akıllı ve hikmetli kişiler de şaşıracaklar!.."

Muteber kitaplarda buyuruluyor ki: İhlâsla, Allah rızâsı için yapılmayan ibâdetlerin âhırette faydası olmaz.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Âhir zamanda birtakım insanlar meydana çıkar. Dünya menfaatleri için dinlerini terk ederler. Dilleri şekerden tatlıdır. Kalpleri canavar gibidir. Allahü teâlâ buyurdu ki: Benim için değil de, dünya menfaatleri için ibâdet edenlere, öyle büyük belâlar, musîbetler göndereceğim ki, içlerinde bulunan akıllı ve hikmetli kişiler de şaşıracaklar."
Biri gelerek Peygamber efendimize sordu:
- Yâ Resûlallah, ben amel işliyorum. Bunu gizliyorum. Fakat, bazıları gizlememe rağmen bunu öğreniyorlar. Acaba böyle amelde ecir, sevap var mıdır?
Peygamber efendimiz şöyle cevap verdi:
- Sana bir gizlilik sevabı, bir de aleniyet sevabı vardır.
İbâdetlerde niyet önemlidir. Gösteriş niyetiyle değil de, Allah rızâsı için yapılır, fakat başkaları bunu fark ederse, onlara iyi örnek olur...
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
"Melekler, insanların yaptığı bir ameli Allahü teâlâya arz ettiklerinde, Allahü teâlâ şöyle buyurur:
- Siz benim kulumun yaptığı amelin ancak görünüşüne bakarsınız. Onun içini, esas maksadını bilemezsiniz. Bu kimse, bu ameli benim rızâm için yapmadı. Onu Cehennemlik yazınız!
Melekler yine başka bir kulun amelini alıp götürürler. Görünüşüne bakarak, ameli küçük görürler. Allahü teâlâ bunlara bildirir ki:
- Siz yapılan amelin görünüşüne bakarsınız. Esas maksadı bilemezsiniz. Küçümsediğiniz bu amel, sırf benim rızâm için yapılmıştır. Onu Cennetlik yazınız!"
Bunlardan anlaşılıyor ki, ihlâs ile yapılan az bir ibâdet, riyâ, gösteriş ile yapılan çok amelden faydalıdır... Riyâ, gösteriş için ibâdet yapan kimsenin hâli, para kesesine çakıl taşı doldurup çarşıya çıkanın hâline benzer. Onu görenler "Bu adamın kesesinde ne de çok para var" derler. Fakat, o kesenin onu görenlerin sarf ettiği sözlerden başka, sahibine faydası yoktur...
Bir kimse gelip Peygamber efendimize dedi ki:
- Yâ Resûlallah, ben sadaka veriyorum. Bununla Allahın rızâsını kazanmak istiyorum. Aynı zamanda, benim için "ne hayırlı insan" denilmesinden de hoşlanıyorum.
Bunun üzerine şu âyet-i kerîme nâzil oldu:
"Kim ki, Rabbinin rızâsını, O'na kavuşmayı diliyorsa, sâlih karşılıksız bir amel işlesin ve Rabbine yaptığı ibâdete hiçbir kimseyi ve hiçbir şeyi ortak etmesin!" (Kehf/18)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.