Allah korkusundan titreyen kadın!..

A -
A +
İsrâiloğullarından, hep kötülük yapmakla meşhur bir kimse vardı. Hiçbir günahı işlemekten çekinmezdi... Bir gün kendisine sıkıntıda olan bir kadın geldi ve yardım istedi.
 
 
Allahın rızası ve Cennet, nefse güç gelen şeylerin arkasında gizlidir. Tahammülü zor olan ve insanı en fazla nefse mağlup ettiren şey, şehvâni hislerdir. Bunlara karşı zafer kazanan, ebedî hayatın saadetine erişir.
Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), Kureyş delikanlılarına şöyle hitap etmişti:
"Ey Kureyş gençleri! Irzınızı zinâdan muhafaza ediniz, zinâ etmeyiniz. Haberdâr olun! Kim ırzını muhafaza ederse, ona Cennet vardır."
Allahın Resûlü ebedî hayat teminatını bu şekilde ifâde buyurmuştur.
İnsanlar, muvakkat dünya hayatının servet ve malını korumak için, birçok çarelere başvurmaktadırlar. Ne kadar uğraşsalar, dünya yine fânidir. Ebedî hayatın korunması, daha büyük ve ciddi bir dikkat ister.
Peygamber efendimiz, Mekke'yi fethettiği gün devesinin üzerinde şöyle buyurmuştu:
"Hayat, âhiret hayatıdır."
Bu ulvî hayatı kazanmanın sebebi, Allahın rızasına vesîle olan ibâdetlere koşmak ve günahlardan kaçmaktır. Bu sebeptendir ki, Cenâb-ı Hak "Zinaya yaklaşmayınız. Çünkü o, şüphesiz bir hayâsızlıktır, kötü bir yoldur" buyurmaktadır.
Cenâb-ı Hak, âhiret hayatında kurtulan ve umduğuna nâil olan müminleri sayarken "Irzlarını koruyanlar" buyurarak felah yoluna işaret etmiş bulunmaktadır.
         ***
İsrâiloğullarından, hep kötülük yapmakla meşhur bir kimse vardı. Hiçbir günahı işlemekten çekinmezdi... Bir gün kendisine sıkıntıda olan bir kadın geldi ve yardım istedi. Bu kimse, eline fırsat geçtiğini düşünerek, muhtaç bulunduğu için yardım isteyen bu kadına, zina etmesine karşılık altmış altın vermeyi vadetti. Çaresiz kalan kadın, bu teklifi kabul etti. Ancak kadıncağız hem titriyor hem de ağlıyordu. Bunun üzerine adam sordu:
-Seni ağlatan sebep nedir?
-Bu, daha önce benim hiç yapmadığım bir iştir. Böyle büyük bir günâhı işleyeceğimden dolayı korkudan ağlıyorum.
Adam, böyle bir sözle karşılaşınca, utandı neye uğradığını anlayamadı. Hemen kendine gelip dedi ki:
-Sen Allah korkusundan böyle titriyorsun! Allahtan daha çok benim korkmam gerekir. Haydi git, verdiğim para da senin olsun. Tövbe ettim. Allaha andolsun ki, bundan sonra ona ebediyyen âsi olmayacağım.
Samimi bir şekilde, bir daha haram işlemeyeceğine dair Cenâb-ı Hakka söz verdi...
Bu kimse, o gece vefât etti. Sabah olduğu zaman kapısının üzerinde şöyle bir yazı görüldü: "Hiç şüphesiz ki, Cenâb-ı Hak bu kimseyi mükâfatlandırdı."
Halk bu işe çok şaştı. Çünkü onun yaşayışını biliyorlardı. Fakat başına gelen bu son hâdiseyi bilmiyorlardı...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.