Bütün nimetleri unutturan nimet!

A -
A +
Müminler Cennette cuma günü Allahü teâlâyı görürler. O anda bütün nimetleri unuturlar. Çünkü, Cenâb-ı Hakkın cemâlini seyretmek, bütün nimetlerden daha tatlı gelir...
 
Allahü tealanın nimetleri boldur. Ancak o nimetlere kavuşabilmek için şu beş şeye devam etmelidir:
Kişi, bütün günâhlardan kaçmalıdır... Nefse, günahlardan kaçmak, ibadet etmekten daha güç gelir. Onun için günahtan kaçmak daha sevaptır.
Dünya malına muhabbet beslememelidir... Dünya malına sevgi, Allahü teâlâ ile aradaki perdedir.
İbâdetleri isteyerek, severek, istikrar üzere, devamlı yapmalıdır... Âyet-i kerîmelerde meâlen buyuruldu ki: "İşte bu, sizin yapmakta olduğunuz iyi amel ve hareketleriniz sayesinde mirasçısı kılındığınız Cennettir."
Allahü teâlânın sevgili kullarını sevmeli ve onlarla beraber bulunmalı, sohbetlerini kaçırmamalıdır... Çünkü âhirette o mübarek zatlar şefaat edeceklerdir. 
Çok duâ etmelidir. Çünkü Allahü teâlâ, duâ edenleri sever...
           ***
Bir gün, Cebrâil aleyhisselâm, Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına parlak bir ayna ile geldi. Aynada siyah bir nokta vardı. Resûlullah efendimiz sordu:
-Yâ Cebrâil, bu parlak ayna nedir? Cebrâil aleyhisselâm;
-Bu ayna cuma günüdür. Oradaki siyah nokta da o günde mevcut bir saattir. Senin ümmetin bundan dolayı diğer ümmetlerden üstün kılındı. Bu günde edilen duâlar bu âna rastlarsa mutlaka kabul edilir. Bu anda neyin şerrinden emin olmak istenirse onun şerrinden muhâfaza olunur, diye cevap verdi.
Cennette Allahü teâlâ kullarına sorar:
-Benden ne istersiniz?
-Senin rızânı isteriz.
-Ben sizden râzıyım. Sizleri Cennet nimetlerine nâil ediyorum.
Cennette cuma günü, müminler, Allahü teâlâyı görürler. Onlar için cuma gününden daha sevimli ve daha güzel bir gün yoktur... 
Allahü teâlâ meleklere emreder:
-Cennetteki kullarıma ikrâmda bulununuz!
Bu emir üzerine melekler çeşit çeşit, renk renk yiyecekler getirirler. Bunları yiyen Allah dostları, onların her lokmasında ayrı bir tat, ayrı bir lezzet bulurlar... Sonra içecek şeyler ikrâm edilir. İçtikleri her damlada bir diğerinde bulamadıkları lezzeti duyarlar... Sonra Allahü teâlâ onlara hitâben buyurur ki:
-Ben sizin Rabbinizim. Size olan vaadimi bugün yerine getireceğim. Ne isterseniz vereceğim.
-Ey Rabbimiz senin rızânı isteriz.
-Ben sizden râzıyım. Şimdiye kadar yaptığım ikrâmların hepsinden daha büyük ikrâmda bulunacağım.
Sonra cemâli önündeki perdeyi kaldırır. Bütün müminler diledikleri kadar nazar ederler. Sonra secdeye kapanırlar. Allahü teâlâ onlara seslenir:
-Kaldırın başlarınızı. Burası ibâdet yeri değildir. İbâdet yeri dünya idi.
Müminler Allahü teâlânın cemâlini görünce bütün nimetleri unuturlar. Cenâb-ı Hakkın cemâlini seyretmek, bütün nimetlerden daha tatlı gelir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.