Nefislerini ayak altına alanlar!..

A -
A +

Her Müslümanın mutlaka kibirden kaçınması, tevazu sahibi olması şarttır... Bütün Allah dostları, kibirden çok korkmuşlardır. Nefislerini ayaklar altına almışlardır...

 
Aklı başında olan, kendini ve Rabbini tanıyan insan, aşağılığını, âcizliğini, Rabbine karşı her an izhâr etmek mecburiyetindedir. Bunun için, her an, her yerde aczini göstermesi, tevâzu üzere bulunması lâzımdır.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, tevâzu üzere olmayı bana emreyledi. Hiçbir kimse diğerine karşı büyüklenmesin!)
Bütün Allah dostları, kibirden çok korkmuşlardır. Nefislerini ayaklar altına almışlardır.
          ***
Benî İsrâil'den birisi yaptığı kötülüklerle meşhur olmuştu. Soylu bir âbid de ibâdetiyle şöhret bulmuştu. Kötü kimse, bir gün bu âbidin yanından geçerken, yaptığı bütün kötülüklerden pişman olmuş hâlde; "Gideyim, şu âbidin yanına oturayım, belki Allahü teâlâ onun hürmetine beni affeder" diye düşündü.
Gidip âbidin yanına oturdu. Âbid ise, üzerinde bulutun gölgelendirdiği, kıymetli bir kimse olduğu için, kerâmetiyle, iyiliği ile böbürlenerek "Bu fâsık, benimle niye oturuyor?" diyerek oradan kalktı. Kötü kimse de kabul edilmediğinin üzüntüsü ile geri dönüp gitti. Fakat âbidin üzerindeki bulut, kötü kimse ile beraber gitti... Zamanın peygamberine Allahü teâlâdan vahiy geldi:
"Fâsığın, kötü kimsenin yaptıklarını pişmanlığı hürmetine affettim. Kerâmeti görülen âbidin yaptıklarını da kibri sebebiyle yok ettim."
          ***
Bir gün iki kişi Peygamber efendimizin huzurunda birbirine üstünlük taslayarak biri diğerine "Ben falancanın oğlu falanım. Sen kimsin?" dedi.
Bunun üzerine Peygamber aleyhisselâm buyurdu ki:
(Mûsâ aleyhisselâmın yanında iki adam böyle birbirine karşı övünmeye kalkıştı. Hattâ biri dokuz batın geriye doğru saydı. Allahü teâlâ Mûsâ aleyhisselâma vahyetti: Ona söyle, iftihar ettiği dokuz kişi Cehennemdedir. Kendisi de onuncusudur.)
Babaları ile dedeleri ile övünmek ve tekebbür etmek, câhillik ve ahmaklıktır. Kabil, Âdem aleyhisselâmın oğlu idi. Kenan, yani Yâm da, Nûh aleyhisselâmın oğlu idi. Babalarının peygamber olması, bunları küfürden kurtaramadı.
İnsanın övündüğü dedeleri, bir avuç toprak oldu. Toprak ile övünmek akla uygun olur mu? Onların sâlih olmaları ile övünmemeli. Onlar gibi sâlih olmaya, onların yolunda bulunmaya çalışmalıdır. 
İnsan vücudu her zaman beslenmesi, temizlenmesi, tamir edilmesi lâzım gelen harap bir makineye benzer. Böyle bir bedene sahip kimseye tekebbür etmek, büyüklenmek yakışır mı?
Her Müslümanın mutlaka kibirden kaçınması, tevazu sahibi olması şarttır... Cehennemde sonsuz yanmak korkusu içinde yaşayan bir kimse hiç tekebbür edebilir mi?
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.