Son pişmanlığın faydası olmaz!..

A -
A +
Evde hiçbir şeyi kusurlu bulmamalıdır! Tenkit, münakaşa, bir yuvanın yıkılmasına veya huzursuz hâle gelmesine sebep olur. Yalnız karı-koca değil, hiç kimse tenkitten hoşlanmaz!..   Lafı eğmeden bükmeden başta söyleyelim. Hanımını idare edemeyen erkek acizdir... Dinimizin emir ve yasaklarına riayet eden bir Müslüman, hanımı ile iyi geçinir... Yeryüzünde dört dörtlük kadın olmaz. Hepsinin iyi yönü olduğu gibi, kötü yönü de olabilir. Kadından çok şey beklemek, dîni bilmemenin alametidir... Kur'an-ı kerimde, insana gelen musibetlerin, günahları sebebiyle geldiği bildiriliyor. Fudayl bin İyad hazretleri "Eşim huysuzluk yapınca, dine aykırı bir iş yaptığımı anlardım. Hemen o şeye tövbe edince, eşimin huysuzluğu da giderdi. Böylece, tövbemin kabul edildiğini de anlardım" buyurdu. O hâlde erkek, eşiyle iyi geçinmelidir. Eve gelince hanımına selam verip hatırını sormalı, üzüntü ve sevincine ortak olmalıdır. Çünkü, o başkalarından ümitsiz ve yalnız kendisine alışmış bulunan dostu, dert ortağı, kendini neşelendiricisi, çocuklarının yetiştiricisi ve çeşitli ihtiyaçlarının gidericisidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kadınlarınıza eziyet etmeyin! Onlar, Allahü teâlânın sizlere emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin!) [Müslim] Güzel ahlaklı olan iki cihanda da rahat olur... Kusursuz kul olmaz. Kusursuz arkadaş arayan, arkadaşsız kalır, kusursuz eş arayan bulamaz... Evde hiçbir şeyi kusurlu bulmamalıdır! Tenkit, münakaşa, bir yuvanın yıkılmasına veya huzursuz hâle gelmesine sebep olur. Şunu iyi bilmeli ki, yalnız karı-koca değil, hiç kimse tenkitten hoşlanmaz. Herkes takdir bekler. Fıtraten kadınlar süse düşkündür, giyimlerine dikkat ederler. Aldığı bir elbise için "Sana ne kadar da yakışmış" dersek, ne kaybederiz ki?.. Bilhassa kadınlar, basit şeylere çok dikkat ederler. Bayramlarda, mübarek gecelerde, evlenme yıl dönümlerinde ufak da olsa bir hediye vermeyi ihmal etmemelidir! Büyük İslâm âlimi Hüseyin Hilmi Işık (kuddîse sirrûh) buyurdu ki: "Hanım, evde hizmetçi değil, sultandır. Hanımını üzmek akıllı insanın yapacağı iş değildir. Bir Müslüman, hanımını nasıl üzer, aklım almıyor. Aklı olan karı koca, birbirini üzmez. Hayat arkadaşını üzmek, incitmek, ahmaklık alametidir. Zalim, huysuz kimsenin eşi, devamlı üzülerek sinirleri bozulur. Sinir hastası olur. Sinirler bozulunca, çeşitli hastalıklar hasıl olur. Hayat arkadaşı hasta olan bir eş, mahvolmuş, mutluluğu sona ermiş demektir. Eşinin hizmet ve yardımlarından mahrum kalmıştır. Ömrü, onun dertlerini dinlemekle, ona doktor aramakla, ona alışmamış olduğu hizmetleri yapmakla geçer... Evet, bütün bu felaketlere, bitmeyen sıkıntılara kendi huysuzluğu sebep olmuştur. Dizlerini dövse de, ne yazık ki bu pişmanlığının faydası olmaz!.."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.