"Evde huzur yoksa orası zindandır!.."

A -
A +

Hazret-i Fatıma, ağlayarak babasının huzuruna gelir. Resulullah Efendimiz sebebini sorunca "Kasıtsız söylediğim bir sözden dolayı zevcim Ali bana kızdı. Onu üzdüğüm için ağlıyorum" der...

Efendim, dün kadının kocası üzerindeki haklarından bahsetmiştik. Bugün de bir nebze erkeğin hanımı üzerindeki haklarından behsedelim...
Muteber kitaplarda "Erkeğin hanımı üzerindeki hakkı daha çoktur" buyuruluyor. Kadın, kocasına, elinden geldiği kadar güler yüzlü davranıp, sevgi göstermeli, dili ile de onu incitmemelidir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Kıyamette Allahü teâlâ, kocasına dili ile eziyet eden kadının dilini 70 arşın uzun yapıp, boynuna dolar. Kocasına kötü gözle bakan kadını da başı kesik ve bedeni parçalanmış hâle çevirir.) [Şir'a]
Karı koca iyi geçinip, birbirlerinin rızalarını almaya çalışmalıdır. Birbirinin kötü huylarına sabretmelidir! Hadis-i şerifte, (Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belalara sabreden Eyyüb aleyhisselam gibi mükafatlara kavuşur. Kocasının kötü huyuna sabreden kadın da, Hazret-i Asiye gibi sevaba kavuşur) buyuruldu. (İ.Gazali)
Bir gün Hazret-i Fatıma, ağlayarak babasının huzuruna geldi. Resulullah Efendimiz buyurdu ki:
- Ya Fatıma, niçin ağlıyorsun?
- Kasıtsız söylediğim bir sözden zevcim Ali bana kızdı. Özür diledim. Fakat onu üzdüğüm için ağlıyorum.
- Kızım, bilmez misin, Allahü teâlânın rızası kocanın rızasına bağlıdır. Ne mutlu o kadına ki daima kocasının rızasını arar, kocası ondan razı olur. Kadınlar için en üstün ibadet, kocasına itaattir. Erkek, hanımından razı olunca, o kadın istediği kapıdan Cennete girmeye hak kazanır. Kocasını üzen kadın, onu razı edinceye kadar, Allahü teâlânın lanetinde olur. [R. Nasıhin]
Günümüzün çalışma şartları ağır, para kazanma çok zordur. İş ahlakı, güzel ahlak, yok gibidir. Erkek çoğu zaman bu şartlar karşısında bunalır, çok sıkıntı çeker. Evine, pestil olmuş bir vaziyette gelir. Bu hâlde eve gelen koca, haklı olarak hanımından en azından tatlı dil, güler yüz ve ilgi bekler. Bunu da göremezse dengesi iyice bozulur. Sözleri ve hareketleri normal olmaz. Hanıma düşen vazife, bu sayılanları yapamıyorsa hiç olmazsa susup, onu daha fazla üzmemelidir. Büyüklerimiz "Evinde huzuru olmayan, zindandadır" buyurmuştur.
Din büyükleri buyuruyor ki: "Şeytanlar kâfirlerle değil, Müslümanlarla uğraşır. Şeytan, avanesini sabah salar, gece rapor alır. Birisi 'namazını bozdurdum' der, birisi 'orucunu bozdurdum' der. Diğeri 'haram yedirdim' der... Şeytan hepsine de 'tamam' der. İçlerinden biri de 'ben, karı-kocanın arasını bozdum' der. İşte Şeytan buna çok sevinir 'aferin' diyerek onu alnından öper ve 'en büyük işi sen başardın, bu olunca hepsi zamanla bozulur' der... Onun için hep tetikte olmalı, Şeytan'a ve nefse bu fırsatı vermemelidir."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.