İlim talebesi olmak isteyen Padişah!..

A -
A +

Akşemseddîn hazretleri, kendisine talebe olmak isteyen​ Fâtih'e buyurdu ki: "Talebelikle Padişahlığın bir arada yürütülmesi çok güçtür. Seni talebeliğe kabul edersem, düzen bozulabilir!.."

İstanbul’un manevî fatihi kabul edilen Akşemseddîn hazretleri, büyük âlim, üstâd, hekim ve velî bir zattır. Evliyânın büyüklerinden Şihâbüddîn-i Sühreverdî hazretlerinin neslindendir. Soyu, Hazreti Ebû Bekir'e ulaşır. Hocası Hâcı Bayram-ı Velî hazretleridir...
Osmanlı Sultânı İkinci Murâd Hân, Hâcı Bayram-ı Velî hazretlerini son derece severdi. Fırsat buldukça, sık sık görüşürdü. Bir görüşme sırasında, yanında dört yaşındaki oğlu Şehzâde Mehmed de vardı. Sohbet esnasında Hâcı Bayram hazretlerine dedi ki:
- Efendim, İstanbul’u alıp, kâfir diyârını İslâmın nûru ile nurlandırarak, çan çınlamaları yerine ezan seslerinin yükselmesini arzu ederim. Bu hususta duâlarınızı beklerim.
Hâcı Bayram-ı Velî;
- Allahü teâlâ, ömrünüzü ve devletinizi ziyâde etsin Sultanım. Yalnız, İstanbul’un alındığını sen ve ben göremeyiz, dedi ve Şehzâde Mehmed ile Akşemseddîn’i göstererek buyurdu ki:
- Ama şu çocukla bizim Akşemseddîn görürler. 
Nitekim bu keramet yıllar sonra İstanbul'un fethiyle açığa çıkmış oldu...
           ***
İstanbul’un fethinden sonra, Fâtih Sultân Mehmed Hân, hocasını ziyârete gitmişti. Sohbet esnasında dedi ki:
-Muhterem Hocam! Elhamdülillah dua ve himmetlerinizle İstanbul’u fethettik. Artık beni talebeliğe, dervişliğe kabul buyurmanızı istirhâm ediyorum.
Akşemseddîn hazretleri;
-Sultânım, sen bizim tattığımız lezzeti tadacak olursan, saltanâtı bırakırsın. Devlet işlerini tam yapamazsın. Dîn-i İslâmı yayma işi yarım kalır. Müslümanların rahat ve huzur içinde yaşıyabilmeleri için, devletin ayakta kalması şarttır. Talebelikle Padişahlığın bir arada yürütülmesi çok güçtür. Seni talebeliğe kabul edersem, düzen bozulabilir, halkımız perişan olabilir. Bunun vebâli büyüktür. Allahü teâlânın gazâbına maruz kalabiliriz, diyerek teklifini reddetti.
Bu cevap üzerine Fâtih Sultân Mehmed Hân, çok üzüldü. Oradan ayrılırkan hocasına iki bin altın hediye etmek istemişse de, bunu da kabul ettiremedi...
Akşemseddîn hazretleri, bu görüşmeden sonra İstanbul'dan ayrılmaya karar verdi. Önce Beypazarı’na yerleşti. Orada bir mescid, bir değirmen yaptırdı. Halkın, etrafına toplanması üzerine İskilip’te Evlek’e, nihayet oradan da Bolu-Göynük’e gelip yerleşti. Oradayken Pâdişâhın kendisine gönderdiği bütün ihsân ve hediyeleri hayır işlerinde kullanmak üzere vakıflar kurdurdu. Bir taraftan da halkın terbiyesi ile meşgul oldu. 1459 yılında vefat edene kadar orada yaşadı. Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılan türbesi, Göynük-Gazi Süleyman Paşa Camii’nin avlusundadır. Ruhları şad olsun...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.