"Her şeyimiz, sizin yolunuza fedâ olsun!"

A -
A +
Sevgili Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) Medîne’yi teşrif edince bütün Müslüman kabileler, kendisini misafir etmek için yarışıyorlardı...
  Dün, hicri 1439 senesine girdik. Hicri yeni yılınız mübarek olsun efendim...  Müslümanlar için Mekke'de kalmak, tahammül edilemeyecek bir hâl almıştı. Eshab-ı kiram Peygamber efendimize durumlarını arz ederek, hicret için müsâade istediler ve Müslümanların çoğu, Medine'ye göç etti. Daha sonra da  Resulullah Efendimiz hazret-i Ebû Bekir'le birlikte Medine'ye hicret ettiler...
Sevgili Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) Medîne’yi teşrif edince bütün Müslüman kabileler, kendisini misafir etmek için yarışıyorlardı... Neccâroğullarının reisi Hazret-i Ebû Eyyub da, akrabalarını toplamış; Resulullahı karşılamaya çıkmıştı. Bütün Medîneli Müslümanlar gibi, o da iki cihânın efendisini ağırlamak ateşiyle yanmaktaydı...
Zaman zaman, Resulullah Efendimizin devesi "Kusvâ"nın yularını yakalayanlar “Buyurunuz yâ Resulallah! Her şeyimiz; sizin yolunuza fedâ olsun!” diyerek, kendi evlerine götürmek istiyorlardı.
Fakat Kâinâtın Efendisi, kimsenin gücenmesini arzu etmiyorlardı. Kusvâ’yı işâret ederek buyurdular ki:
-Devemin yularını bırakınız! Kimin evinin önünde çökerse, orada misâfir olurum!
Gerçekten o kutlu deve de, sanki vazifesini biliyormuş gibi hareket ediyordu. Yorgunluğuna rağmen, yavaş ve asîl hareketlerle, epeyce dolaştı. Sonunda, iki yetime ait, boş bir arsa üzerinde durdu. Ağır ağır yere çöktü.
Resulullah Efendimiz devesinden inmediler. Hayvan tekrar ayağa kalktı, yürümeye başladı. Eski yere çöktü, bir daha kalkmadı ve tatlı tatlı homurdanmaya başladı. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz, Kusvâ’nın üzerinden inip buyurdular ki:
-İnşallah yerimiz burasıdır... Burası kimindir?
-Yâ Resulallah! Amroğulları Süheyl ve Sehl’indir.
-Akrabalarımızdan hangisinin evi buraya daha yakındır?
Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyub el-Ensârî (radıyallahü anh) sevinçle cevap verdi:
-Buyurunuz yâ Resulallah! Buyurunuz ki fakir evimiz, varlığınızla şeref kazansın. İşte hemen şuracıkta... Bana müsaade ederseniz, devenin üzerindekileri oraya taşıyayım, dedi ve eşyaları indirdi... 
Peygamber Efendimizin mübârek anne tarafları, aslen Medîneli ve Neccâroğulları kabilesine mensup idiler. Bu yüzden, akrabaydılar. Eşyalar hemen, evin alt katına taşındı. Böylece onüç yıllık çileli, işkencelerle dolu Mekke günleri bitmişti...
Peygamberimizin devesi Kusvâ’nın ilk çöktüğü yerde Mescid-i Nebî inşâ edilinceye kadar ağırlama ve evinde bulundurma şerefi Hâlid bin Zeyd hazretlerine nasip oldu... Allahü teala şefaatlerine nail eylesin...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.