"Nefs, mahlukların en ahmağıdır!.."

A -
A +
"Şimdiki insanların her tarafı nefs. Nefs-i mücessem olmuş. Sanki nefs, insan şeklini almış, karşımızda oturuyor!.. Nefs, mahlukların en ahmağıdır. Her istediği kendi aleyhinedir..."
 
 
Allahü teâlâ, bütün insanlara dünyada ve âhirette rahat etmeleri için saadet-i ebediyyeye kavuşmanın yolunu bildirdi. Kur'ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde sadece âhiret rahatı değil, dünyada da rahat edebilme yolları, nizamı bildirmiştir. Ehl-i sünnet âlimleri de bunların hepsini, keskin, ileri görüşleri ile bulup, milyonlarca kitap yazarak, bütün dünyaya yaydılar. Yani, Allahü teâlâ, insanları işlerinde başıboş bırakmamış, İslâmiyetin girmediği bir yer kalmamıştır.
İslâmiyeti dünya işlerinden ayırmak mümkün değildir. Aslında, yalnız dünya için çalışanlara verdiği dünyalıklar hakîkatte azap ve felâket tohumlarıdır. Mekr-i ilâhî ile istidrâc olarak, yâni Allahü teâlânın aldatarak, nimet şeklinde gösterdiği musîbetlerdir. Nitekim, Mü'minûn sûresi, ellialtıncı âyetinde meâlen buyuruldu ki: 
(Kâfirler, mal ve çok evlat gibi dünyalıkları verdiğimiz için, kendilerine iyilik mi ediyoruz, yardım mı ediyoruz sanıyor. Peygamberime "sallallahü aleyhi ve sellem" inanmadıkları ve dîn-i islâmı beğenmedikleri için, onlara mükâfât mı ediyoruz, diyorlar? Hayır öyle değildir. Aldanıyorlar. Bunların nimet olmayıp, musîbet olduğunu anlamıyorlar.)
İnsanın nefsi, sahibini bu âhiret nimetlerinden mahrum bırakmaya çalışmaktadır. Zaten nefsin istekleri hep kendi zararına olan şeylerdir. 
Bu hususta büyük İslâm âlimi Hüseyin Hilmi Işık (kuddîse sirrûh) buyurdu ki:
"Şimdiki insanların her tarafı nefs. Nefs-i mücessem olmuş. Sanki nefs, insan şeklini almış, karşımızda oturuyor!.. Nefs, mahlukların en ahmağıdır. Her istediği kendi aleyhinedir. Peki nefs olmasaydı, Allahü teâlâ nefsi yaratmasaydı, onun yerine içimizde bir 'melek' yaratsaydı, olmaz mıydı? Bu kötü nefsi içimize koyması adâletsizlik değil mi? diye bir düşünce gelebilir... Allahü teâlâ nefsi yarattı; ama birçok faydalar için. 'Onu şöyle kullanın' diye yol gösterdi. Nefsi yaratıp da nasıl kullanacağımızı bildirmeseydi, adâletsizlik olurdu. Fakat Allahü teâlâ nefsin kötülüklerini bize bildiriyor... Allahü teâlâ; 'Nefs benim düşmanımdır, ona uymayın!' buyuruyor. Bu, adâlet olur. Nefs olmasaydı, insanlar yaşayamazdı, yiyemez içemezdi. Babalarımızın, dedelerimizin nefsleri olmasaydı biz olmazdık. Allahü teâlâ, annenin yavrusuna olan merhametinden daha merhametlidir... Neden 'annenin merhameti' deniyor. Çünkü annenin merhameti fazladır. Ateşin içinde yanan bir çocuğu, babası kurtaramamış da annesi kurtarmak için ateşe kendini atmış ve kurtarmış. İşte Allahü teâlânın merhameti ondan daha fazladır..."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.