"Sana yazıklar olsun ey Firavun!.."

A -
A +
Hanımının Mûsâ aleyhisselâmın dinine girdiğini anlayan Firavun çılgına döndü. Kendisine şöyle dedi: "Eğer bundan vazgeçmezsen, sen de Mâşite gibi ölümü tadarsın!.."
 
Dünyadaki bütün kadınların en üstünleri oldukları bildirilen, dört kadından biri, Hazret-i Âsiye'dir. [Diğer üçü: Hazret-i Hadîce, Hazret-i Fâtıma-tüz-zehra ve Hazret-i Meryem'dir.]
Âsiye Hâtun, Firavun'un hanımı idi. Fakat, Firavun'un aksine iyiliksever, şefkatli, merhametli bir kadın idi. Mûsâ aleyhisselâmın mucizesi karşısında, Müslüman olan sihirbazlarla beraber, o da îmân etmişti. Fakat, îmân ettiğini kimseye söylemiyor, ibâdetlerini gizli yapıyordu. Bir gün sarayın penceresinden bakarken, Mâşite Hâtun adında bir mümine ile çocuklarının akıl almaz işkencelerle öldürüldüğünü görünce dayanamadı. Firavun'un karşısına geçip dedi ki:
- Ey Firavun! Sana yazıklar olsun. Aciz bir mahluk iken ilâhlık davasında bulunmaya utanmıyor musun? Seni ilâh kabul etmeyen kimselere böyle işkence yapıyorsun!..
- Yoksa sen de onlar gibi aklını mı kaçırdın?
- Hayır ben deli değilim. Esas deli sensin.
Hanımının Mûsâ aleyhisselâmın dinine girdiğini anlayan Firavun çılgına döndü. Kendisine "Eğer bundan vazgeçmezsen, sen de Mâşite gibi ölümü tadarsın" deyince o da "Beni imânımdan kimse alıkoyamaz..." dedi.
Firavun, hanımına da acımadı ve onu en ağır işkenceler yaparak şehit etti...
             ***
Âsiye Hâtun'a, elleri, ayakları bağlanıp, sıcak çöl ortasına bırakılarak işkence yapılırdı. Yanındakiler ayrılınca, melekler ona gölgelik yaparlardı... Bir defasında, Âsiye Hâtun'a böyle eziyet edilirken, hazreti Mûsâ oradan geçiyordu. Mûsâ aleyhisselâm durumunu görünce kendisine duâ etti. Bundan sonra yaptıkları eziyetlerin hiçbirinden acı duymadı. Kendisine en ağır işkenceler yapılırken, o Cennetteki köşkünü görüyor ve gülüyordu. Bu hâl Firavun'u deliye çeviriyordu. Çünkü, işkence yaptığı kimselerin, acılar içinde kıvranmasından büyük haz duyardı. Kendisine yalvarıp yakarmasını beklerken, onun tatlı tatlı gülüşünü görünce;
- Deliye bakın, azap içinde gülüyor, diyordu.
Âsiye Hâtun, bir defasında, yine işkence edilirken;
- Yâ Rabbî, benim için nezdinde Cennette bir ev yap! Beni câhil Firavun'dan, bâtıl kötü amelinden ve zâlim olan kavminin şerrinden koru, diye duâ edince kendisine;
- Başını kaldır, diye ilhâm olundu. O anda gözlerinden perde kaldırıldı ve Cennette kendisi için beyaz inciden yapılmakta olan köşkü gördü. İşkence esnâsında bu köşkü seyreder, bunun verdiği haz ile ızdırap duymazdı.
             ***
Resulullah efendimiz buyurdular ki: (Kocasının kötü huyuna sabreden kadın, Hazret-i Âsiye gibi sevaba kavuşur.)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.